‘ByLock tuzağı’nı keşfeden Tuncay Beşikçi: Kamudan, özellikle Avea’da çok mağdur var
Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin ardından en çok konuştuğu konulardan biri Bylock oldu. Bylock, ‘FETÖ/PDY’nin örgütsel haberleşme aracı olarak kabul ediliyor.
Soruşturmaların ardından 123 bin kişinin Bylock kullandığı tespit edildi. Yargıtay Bylock’un örgüt üyeliği için delil olduğu yönünde karar aldı ve çok sayıda kişi tutuklandı. Bylock konusunda incelemeler devam ederken bazı tuzak programlar yüzünden çok sayıda kişinin Bylock kullanmış gibi gösterildiği ortaya çıktı.
11 bin 480 kişinin tuzak programlar yüzünden Bylock kullanıcısıymış gibi görüldüğü tespit edildi ve tahliyeler başladı. ‘‘FETÖ/PDY’’ soruşturmalarının seyri değişti ama binlerce insanın mağduriyeti de ortada kaldı.
Tuzak programları ortaya çıkaran isimlerden biri, İngiltere’de adli bilişim mühendisliği eğitimi almış olan Tuncay Beşikçi. Balyoz, Kafes Eylem Planı, Odatv davalarında da bilirkişi olarak görev yapan, dijital delilerde ‘manipülasyon’ları ortaya çıkaran Beşikçi, Ahval’a konuştu.
Bylock’u, tuzak programları keşfini şöyle anlatıyor:
‘‘Bylock bir mobil uygulama. Yayında olduğu süre boyunca Iphone ve Android kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak indirilebiliyordu. Sadece bir hesabınızın olması yeterli. Zaten telefonları kullanmak için hesap kurmanız gerekiyor. İçeriğine bakıldığında yüzde 100 örgütsel yazışmalar var. Örgüt mensuplarınca kullanımı, gizli yayılması, normal vatandaşları bulamayıp sadece örgüt mensuplarının bulabilmesi, saklanması, bluetoothla aktarılması gibi şeyler var.
Biriyle iletişim kurmak içi takma adını biliyor olmanız gerekli. WhatsApp’ta telefon numarasını biliyorsanız iletişim kurabiliyorsunuz. Burada takma adını biliyor olmanız gerekli. WhatsApp’tan ayıran özelliklerinden biri bu. Denk gelenler çok az. Yüzde 1’den daha küçük bir grup. Ya hiç üye olmamışlar ya da girip hemen çıkmışlar. Onlar belli oluyor zaten. Bütün emareler örgütsel olarak kullanıldığını gösteriyor. Yargıtay kararı da var.’’
Haberleşme için kullanılan Bylock’un asıl amacının örgütün tepesindekilerin örgüt içi yazışmaları görebilmesi olduğunu öne sürüyor Beşikçi ve şöyle devam ediyor:
‘‘Haberleşme için kullanılmış. Ama bu programı yazanlar aynı zamanda Bylock’un içindeki yazışmaları okuyabiliyormuş. Kendi örgütünü kontrol edebiliyormuş. Üyeleri gözetleme ve kontrol edebilme asıl amaçlardan biriymiş. Yoksa WhatsApp veya Telegram kullanılabilirdi. Onların içeriğini göremiyorlar ama.
Röportajın devamını okumak için tıklayınız…